Bakan Tunç: Çocuk Adalet Merkezi uygulamasını ülke geneline yaygınlaştıracağız
ADALET Bakanı Yılmaz Tunç, Çocuk Adalet Merkezi uygulamasının pilot il Erzurum’da başladığını belirterek, “Bunun ülke geneline yaygınlaştırılması ve hem suç mağduru çocukların hem de suç mağduru çocukların mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Suça sürüklendiği iddia edilen kişiler adliyelerden ve yetişkinlerin bulunduğu yerlerden ayrı yargılanıyor.”
Bakan Tunç, Ankara’da düzenlenen ‘Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurma Prosedürleri Değerlendirme Çalıştayı’nın kapanışında konuştu. Yargı sürecinde çocuk haklarının gözetilmesi için çalışmalara devam ettiklerini ve çocuklara yönelik koruyucu ve destekleyici tedbirlerin devreye sokulduğunu belirten Tunç, “Çünkü çocuklar yaşları ve fiziksel ya da zihinsel durumları nedeniyle hatalardan daha fazla etkileniyorlar. Çocuk hakları aynı zamanda insan hakları anlamına da geliyor. Bu noktada çocuklarımızı sancılı sürecin zararlı etkilerinden koruyoruz.” Çocuklarımızı korumak için gerekli tedbirleri gecikmeden almalıyız. Bu nedenle hazırlamaya başladığımız Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı’nda çocuk adalet sisteminin onarıcı adalet yaklaşımıyla yeniden yapılandırılmasını ve mağdur odaklı bir anlayışa kavuşturulmasını somut bir hedef olarak ortaya koyacağız. yaklaşmak. Sayın Başkanım, özellikle kadınlar konusunda. Hassas olmakla birlikte çocukların korunması açısından da oldukça hassastır. Henüz kanunun olmadığı o dönemde Başbakanlık Çocuk İzleme Merkezlerini bir genelgeyle hayata geçirdi ve bu genelge sonrasında devam eden uygulamaların hukuki altyapısını oluşturan yasal düzenlemeleri gerçekleştirerek ülke geneline yaygınlaştırdık. . Çocuk mahkemelerinin sayısını artırdık; Sayı 83’e yükseldi. Çocuk Adalet Merkezi dün Erzurum’daydı; İlk uygulama pilot uygulamadır. Bunu ülke geneline yayarak hem suç mağdurlarının hem de suça sürüklenen çocukların aslında ‘suça sürüklendiğini’ söylüyoruz ama ‘suça sürüklendiği iddiası’ demeliyiz. Suça sürüklendiği iddia edilen çocukların, yetişkinlerin bulunduğu adliyeler dışındaki adliyelerde yargılanması için çabalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
‘ÇOCUK DOĞUMU’ KELİMESİ BİZİ RAHATSIZ EDİYOR’
Tunç, ‘çocuk teslimi’ sözünün kendilerini rahatsız ettiğini belirterek, “Boşanma sonunda velayet bir tarafa veriliyor ve bu anlamda çocukla bireysel menfaatin tesis edilmesi süreci söz konusu. Yasal düzenleme yapılırken ‘Çocuk teslim’ kelimesi ‘yerine ne kullanılabilir’ diye düşündük ama her zamanki eski kanunda da ‘teslim olma’ şeklindeydi. ‘Çocuk teslim merkezleri’ demedik, ‘çocuk görüşmesi’ dedik Özellikle 90 yıllık bir uygulama vardı. 90 yıllık bu uygulamada bizi rahatsız eden şey yaptırımlar. İcra memurları ve polis aracılığıyla çocuklara eşya muamelesi yapılıyor, çekilen o hoş olmayan görüntüler vardı. tabi ki hepimizin vicdanını acıtan görüntüler. Yıllarca bunun değişmesi gerektiği tartışıldı ama uygulamaya geçilemedi. Ben Adalet Komisyonu’ndayken kanunlaştı. O dönemde Sayın Bakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle ‘Bunlar kötü uygulamalar’ demişti. ‘Hemen kaldırın’ diye talimat vardı. Bir yıldır bu uygulamaların yapılmadığını görüyoruz. Çocuk buluşma merkezlerinde çocuğun yüksek yararı korunarak ve gözetilerek iyi çalışmalar yapılır. Elbette uygulamada bazı aksaklıklar ve kaygılar olabilir. Bu çalıştayda bu sorunları gündeme getirdiniz. Bunları ortadan kaldırarak bu sürecin daha verimli olmasını ve daha fazla çocuğa fayda sağlamasını istiyoruz” dedi.
‘YARGI KARARINA SAYGI GÖSTERİLMELİ’
Programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tunç, gazeteci Tolga Şardan’ın tahliyesine ilişkin, “Bunlar yargının yürüttüğü soruşturmalardır. Dolayısıyla yargı tarafsız ve bağımsız olarak karar veriyor. Bu konuda bir soruşturma yapıldı. Yani kimin hangi suçtan tutuklanacağına yargı karar veriyor. “Soruşturma noktasında yargının verdiği karara saygı duymak gerekiyor. Olağan yargının gündeminde buna benzer pek çok soruşturma var. Bu soruşturmalarda tutuklama ve tahliyeler de yapılabiliyor. Özellikle yargının verdiği kararlara saygı duymamız gerekiyor. Yargının takdirinde olan bir konudur” dedi.
Tunç, kamuoyunda ‘Dezenformasyon Kanunu’ olarak bilinen ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptali talebinin yarın Anayasa Mahkemesi’nde görüşüleceğinin hatırlatılması üzerine, “Bu konu Anayasa Mahkemesi’yle ilgili bir konu. Anayasa Mahkemesi’nin kendi gündemi. Bakanlık olarak görüşümüzü Anayasa Mahkemesi’ne iletiyoruz.” “Biz ifade ettik. Takdiri Anayasa Mahkemesi’nindir. Sonucunu orada hep birlikte göreceğiz” dedi.
‘MAHKEME KARARINI BEKLİYORUZ’
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, tutuklu milletvekili Can Atalay’ın tahliyesi konusunda Yargıtay’ın takdir yetkisi olduğu yönündeki görüşünün sorulması üzerine Tunç, “Konu yine Yargıtay’da. Daha önce gündemde olan bir konu. Yargının kararını hep birlikte bekleyeceğiz. Eleştiriler olacak ve süreç her zaman bir süreç olacaktır.” Bu arada biz zaten takip ettik. Özellikle Can Atalay hakkındaki ihlal kararı ilk derece mahkemesine gönderildi. İlk derece mahkemesi, kendi yargılamasında, konunun Yargıtay’da olduğunu gerekçe göstererek, Yargıtay’ın değerlendirmesi üzerine belgeyi Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne teslim etti. ‘a gönderdi. Artık Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararını bekleyeceğiz.”