Eserleriyle halen en çok okunan yazarlardan biri olan Sabahattin Ali, 2 Nisan 1948’de aramızdan ayrıldı. 1946’da Bulgaristan sınırında kafasına kurşun sıkılmış, edebiyatımıza pek çok eser kazandırmıştır. Ali denilince aklımıza hemen Kürk Mantolu Madonna gelir.
Türkiye’den kaçarken Bulgaristan sınırında kendisine rehberlik eden Ali Ertekin tarafından vahşice öldürüldü. Geriye şiirleri, romanları ve hikâyeleri kaldı.
allah rahmet eylesin…
Özellikle ismiyle özdeşleşen Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf, Şeytan Ayrıntıda Gizli adlı eserler Türk okurunun beğenisini kazandı. Toplumcu gerçekçi yazarlardan biri olan Ali, Cumhuriyet döneminin önde gelen kalem ustalarından biridir.
Yazdığı ve ortaya koyduğu fikirlerle dönemin yönetimince sakıncalı bulunan Ali, ömrünü hapishanelerde ve sürgünlerde geçirmiştir. Türkiye’nin farklı illerinde dört duvar arasında kalan usta yazar, vatan tutkusu ve aşkıyla yaşadı. Hem okumak hem de yazmak, her zaman hayati endişelerinin ortasındaydı.
Yemek yerken, su içerken okur, güldüren, ağlatan, kızdıran, sevindiren tüm duyguları not alırdı. Aksi mümkün olmazdı…
Sabahattin, 25 Şubat 1907’de Edirne’nin Gümülcine Sancağı’na bağlı Eğridere semtinde Hüsniye Hanım ile Ali Selahattin Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi.
Ali Bey, Hüsniye Hanım’la Eğridere’de subay olarak çalışırken tanışmıştı, kendisinden 16 yaş küçüktü. Onlar evli. Ali Bey, dönemin aydın kesimlerinden Şehzade Sabahaddin ve Tevfik Fikret ile derin bir dostluk içindeydi.
Sabahattin Ali’nin insan ve toplum sevgisi sanırım bu sözleri daha iyi açıklıyor;
“Bana ne kadar kötülük yapılırsa yapılsın, kimseye saygısızlık etmeden gitmedim. Kötü durumda olsam da birinin bana ihtiyacı olursa düşünmeden giderim ama görüyorum ki saygı duyanlar var, sevgi ve hatta şefkat bile iyileştiremez.”
Şiirleri notalarla hayat buldu
Yazdığı şiirler Sezen Aksu’nun notlarında hayat buldu. Özellikle Gönül Aldırma, Başını Öne Eğme gibi şiirleri bestelenmiştir. Kürk Mantolu Madonna, Ali’yi zirveye taşıyan kitap oldu.
Kitap satış noktalarında ve internet sitelerinde en çok satan, okunan kitap olmaya devam ediyor. İnsan ruhunun en derin yerlerine inen Sabahattin Ali adeta bir pikolog görevi üstlenir.
“İçimizde şeytan yok”
Yazarın aşağıdaki sözleri duygularımızın tezahürüdür.
“İçimizde şeytan yok. Zayıflık var, tembellik içimizde. İradesizlik, cehalet ve en kötüsü de gerçeği görmekten kaçınma eğilimimiz var.”
“Aldırma, aldırma…”
Sabahattin Ali’nin Sinop cezaevindeyken yazdığı şiir, Ali’nin yaşama sevincinin haykırışıdır.
Başınızı öne eğmeyin
aldırma, aldırma
Çığlığın duyulmasın
Aldırma gönül, aldırma
Dışarıda çılgın dalgalar
Gel ve duvarları yala
Bu sesler dikkatinizi dağıtır
Aldırma gönül, aldırma
Kitap sayfası için iletişim:
