Türkiye’de kadın hareketinin öncülerinden gazeteci-yazar His Asena anısına 2007 yılından bu yana verilen PEN His Asena Ödülü bu yıl Gülseren Onanç, Pınar Selek ve Haluk Levent’e verilecek.
Ödülün daha geniş bir çerçeveye oturtulması ve üç kurumu temsilen üç kişiye verilmesine karar veren dernekten yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Cumhuriyet’in 100. yılında muhteşem bir dönemden geçiyoruz. Bugüne kadar yaşanmamış acılarla boğuşuyoruz. Parlamenter rejimin yerini alan otoriter tek adam rejimi bu olağanüstü ve sancılı süreci ” Sevgili Asena’nın bugün hayatta olduğuna inanıyoruz. , buna kesinlikle karşı çıkar, elinde kalem, yüreğinde insanlık sevgisi ve sosyal adalet, vicdan azabı olan her insan gibi yardıma koşardı. vermeye karar verdik.
Gülseren Onanç: Kurucusu olduğu SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği ve derneğin yayın organı olan SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu ile kadına dair her konuyu kamuoyu ile paylaştı. O ve ekibi, 2022 yılında Türkiye’de ve dünyada ataerkil düzene, kadına yönelik şiddete ve baskıya karşı kadın direnişinin ve cüretinin sesi oldu. Dünyayı feminist bir bakış açısıyla okumasıyla, direnen ve direnen kadınlara umut oldu. sorusu, farklı bir sistem olasılığının habercisiydi.
Pınar Selek: 25 yıldır devam eden davada 4 kez beraat; Uzman bilirkişi raporlarının hepsi Mısır Çarşısı’ndaki patlamaya “gaz kaçağı” dedi! İmzasız ihbarlar, işkence altında alınan yalan beyanlar ifşa oldu! 8 yıl soruşturma yapılmadan davayı bekledikten sonra beraat kararı bozuldu ve sosyolog yazar Pınar Selek hakkında tutuklama kararı çıktı. 31 Mart’ta yeniden yargılanacak. Pınar Selek, 2017’den beri Fransa’da Cote d’Azur Üniversitesi’nde (CNRS / Université Côte d’Azur / Université Paris Cité) ve Kadın Dayanışma Federasyonu’nda öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Türkiye’de başladığı toplumsal araştırmalara, toplumsal araştırmalara, kitap yazmaya ve çeşitli şehirlerde konferanslar vermeye devam ediyor. Biz buna herkes için kanun diyoruz.
Haluk Levent: 6 Şubat sabahından bu yana kurucusu olduğu “AHBAP” Derneği ile bu ülkede yaşayan kadın-erkek, genç-yaşlı, bebek herkesin vicdanına dokunmuştur. Tüm engellere, tehditlere, baskılara ve trol ordularına rağmen hiçbir ayrım gözetmeden herkesi yüreğiyle kucaklayarak doğru bildiği şekilde dayanışma ve çalışmanın muhteşem bir örneğini verdi.”
